Kırım Savaşı (1853-1856)
Kırım Savaşı sırasında Adıgeler kendi içlerinde bölünmüşlerdi. Örneğin, Abzahlar diğer Çerkeslerden ayrılıp Şamilin naibi Muhammed Emin yönetiminde Şamil’in Emaret’ine (Emirliğe; dinci devlete) bağlanmışlardı (1848-1859). Osmanlılar ise, eski bir Rus subayı olan, Anapa ve çevresinde oturan Heğake (Хэгъак1э) kabilesi eski beyi (pşı) olan Zaneko Seferbıy’ı ‘Sefer Paşa’ adıyla Çerkezistan Askeri Valisi olarak Tuapse’ye gönerdiler; Abhazya ve diğer yörelere de askeri valiler atadılar. İşin ilginci, Türkler satın aldıkları eski bir Vıbıh köleyi (pşıl) askeri vali olarak Vıbıh yöresine göndermişlerdi. Vıbıh ileri gelenleri Osmanlı Valisine, “Paşa bir iyilik yapmak istiyorsan parasını ödeyip kardeşlerini kölelikten kurtar ve onları yanına alıp geldiğin yere dön” dediler. Paşa da aynen öyle yaptı (Yedıc Batıray’dan).
Kırım Seferinin amacı Karadeniz’deki Rus donanma, tersane ve üslerini yok etmek, Rusların Akdeniz’e inmelerini önlemekti. Kafkasya işi ise, başarabilirse hasta adama (Osmanlı’ya) havale edilmişti. Osmanlı Şamil’e ve Çerkeslere “güveniyor”, onlardan boşuna kahramanlık örnekleri bekliyordu. Ruslar güvenlik gerekçesiyle deneyimli birliklerini Kafkasya sınırında tutmuşlardı. Kırım’a ise acemi ve deneyimsiz birliklerini sevk etmişlerdi (bk. kırım savaşı ve ertesindeki çerkeslerin tarihi (1853- 1856), mefenef.com).
Balkanlardaki Osmanlı-Rus sınırına, 1815 Viyana Kongresi şartları gereği, geçici olarak, tarafsız ülkeler olan Avusturya birlikleri yerleştirilmiş, Balkanlardaki Osmanlı-Rus sınırı güvence altına alınmıştı. Osmanlı 1815 Viyana Kongresine katılmış olsaydı belki Çerkesya sınırı da garantiye kavuşacaktı.
Şamil’in ve Çerkeslerin elinde modern silahlar yoktu. Bu nedenle saldırı için (taarruz) olanakları, güçleri yoktu. Müttefikler Adıgelere silah ve lojistik yardımında bulunarak Ruslarla olan sorunlarını büyütmek istemiyorlardı (Bugün Batılılar Ukrayna-Rusya Savaşına asker vererek katılmıyorlar ama Ukraynalılara her türlü silah ve lojistik desteği sağlıyorlar) . Bununla birlikte, Vali Sefer Paşa, bir düşüncesizlik örneği vererek, İngilizlerin Anapa’yı Ruslardan kurtarma önerisini reddetti, sorunu uluslararası boyuta taşımak gibi büyük bir fırsatı kaçırmış oldu. Valinin kendisi ise, iki kez denemede bulundu, ama Ruslarca geri püskürtüldü (bk- https://mefenef.com/cerkesler-21-mayis-1864ten-gunumuze-4…).
Savaşın sona ermesi
Dinci Şamil ve yedeğindeki şeriatçı Abzah otoriteleri de bir şey yapamadılar. Sefer Paşa da Şapsığlardan yüz bulamadı.
Sonunda, kararsızlıkları nedeniyle Adıgelerin saldırmayacağından emin olan Ruslar Kafkasya sınırındaki birliklerinin önemli bir bölümünü çekip Türklerin üzerine yürüdüler, Türkleri yenip Kars’ı ele geçirdiler. Daha ileriye gitmeye zaman kalmadan tutucu Çar I. Nikolay öldü (1855), yerine oğlu II. Aleksandr tahta geçti (Kırım Savaşı için bk. “Kırım Savaşı ve Sonrasında Çerkeslerin Tarihi”, mefenef.com). Yeni Çar ateşkes istedi.
1856 Paris Barış Antlaşması ile, savaş öncesi sınırlara dönüldü, sadece Karadeniz’in silahsızlaştırılması ve askeri harekatlara kapatılmasıyla Kırım Savaşı sona erdi (Şimdi Rusya, Ukrayna’yı ekarte ederek, 1856 Paris Antlaşması ile yitirdiği Karadeniz’deki üstünlüğünü yeniden kurmak istiyor).
1829 Edirne Antlaşması gereği, Çerkesya sorunu, Rusya’nın bir iç sorunu sayıldığı için ele alınmadı ve görüşülmedi, statüsünde de bir değişiklik yapılmadı, Rusya’nın bir iç sorunu olarak kaldı.
Sonuç olarak bir avuç, 2 milyon parçalanmış Adıge, Rusya’nın öç alma operasyonlarının ana hedefi haline gelmiş oldu.
(Devamı gelecek)