Gök Gürlüyor…
Sol blok Mayıs 2023’te Erdoğan karşısında beklenmedik bir yenilgi yaşamıştı.
Sol blokta başı bir eski memur, bir bürokrat olan Kemal Kılıçdaroğlu çekiyordu. AKP Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu ile oportünist ve hizipçi velinimeti Deniz Baykal’ı parmağında oynatıyordu. Erdoğan 22 yıl boyunca Kılıçdaroğlu’nun hiçbir önerisini dikkate almadı, ama Kılıçdaroğlu tam tersini yaptı, türban yasası, dokunulmazlıkların kaldırılması ve Kürt belediyelere kayyım atanması gibi antidemokratik girişimlerde Erdoğan’a karşılıksız destek verdi. Bağışlanacak şeyler değil bunlar. Önceki yazılarımda böyle şeylere değindiğim olmuştur.
***
Erdoğan Rize Karadeniz kökenli ve Kasımpaşa’da yetişmiş bir İmam-Hatipli. Modern felsefeden anlar mı, emin değilim. “Laik” bir devletin dinci başkanı. Ama etkili bir hatip. Onunla belki Ecevit baş edebilirdi. Erdoğan uyanık ve “her şeyi bilen”, gerektiğinde uçan kuşu bile vaat edebilen biri. Böyle birini deneyimsiz liderlerin alt etmesi çok zor olur. Ama şimdilerde elinde para ve kaynak kalmadı, son paraları Mayıs 2023’te tüketti.
***
Bülent Ecevit zeki, dil bilen, dünyayı araştıran biriydi. Kriz üzerine Dünya Bankası Başkan yardımcısı Kemal Derviş’i ABD’den getirdi, İMF ile anlaştı, ekonomiyi kurtardı ve artıya geçirdi. Ama MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çengeline takıldı, görülmemiş ekonomik bir patlamayı, artı ürünü altın tepsi üzerinde Erdoğan’a sundu.
Ama Erdoğan bu paranın değerini bilemedi, artık kaybettiriyor.
***
Kemal Derviş ülkeye yabancı sermaye ve yatırımcı gelmesinin yolunu açtı. Yıllık milli gelir 3 kat arttı, 3 bin dolardan 8-10 bin dolara fırladı, birkaç yıl içinde sokaklar özel araçlarla doldu; ülke geçmişin ambargolarından kurtuldu. Bu artıların hepsi, bir katkısı olmadığı halde Tayyip Erdoğan’a yazıldı. O da tepe tepe kullandı ve ne oldum demeye başladı. Sermayeyi sanayi ve tarıma yatıracak yerde lüks konut ve şatafata harcadı. Yolsuzluk başını aldı gitti. Ardından demokrasiden yan çizmeye, dinciliğe, tek adam rejimine oynamaya başladı. Batıyı küstürdü, sonunda sermaye girişi ve yatırımlar kesildi, kaçış başladı. Ecevit’in düzelttiği ekonomiyi yeniden alt üst etti.
Son dönemde öğretmene, memur, polis ve imama biraz para verdi. İşçi, çiftçi ve hele emekliyi ise perişan etti. Emekli 31 Mart’ta kime oy verecek, merak konusu.
***
Ev kiraları ortalama 15-20 bin lira, böyle bir ortamda 10 bin lira emekli maaşı, 17 bin lira asgari ücret ile geçinmek için sihirbaz olmak gerekmez mi?
Erdoğan tek parti dönemi faşizmi ile günümüz solunu çarpıtarak bir sepete koymaya çalışıyor. İsmet İnönü’nün Hitler özentisi tek parti faşizmi, istisnalar dışında, hep sola baskı yapmış, solu şeytanlaştırmıştı. Erdoğan ve yandaşları bunu biliyorlar, ama söylemiyor, çarpıtıyorlar.
Sonradan İnönü bile, sola geçit vermemek için lafta “Ortanın Solu”ndayım deyivermişti.
Sol denildiğinde tutucu ve sıradan yurttaş din ve ahlak dışı kişiyi beyninde canlandırıyordu. Maalesef yurttaş zehirlenmişti.
***
Yokluk deniyor. Yokluk ve açlık 1940’larda, İkinci Dünya Savaşı yıllarında yaşandı. Paran olsa bile, karnen yoksa tek bir ekmek bile alamıyordun, yasaktı. Yasağı delmenin cezası, öldüresiye jandarma dayağı ve hapisti. Ayrıca, dağ başında yaşayan ve okuma yazması olmayan köylü nereden karne bulacaktı?
Bir anı: O yıl köyde kuraklık ve kıtlık yaşanmış, bütün bir köy açlıktan kıvranır olmuştu. Kuraklık nedeniyle mısır yetişmemişti, yetişen buğdaya da savaş gerekçesiyle devlet el koymuştu.
Annemin akrabası bir ailenin arazisi sulak yerdeydi, mısırı yetişmişti. Ben bebektim, açlıktan ağlıyormuşum, annem “Senin ağladığını görürler de bir parça kaçamak verirler, süte katar sana yediririm diye yemek vaktine denk getirerek komşu amca oğlumun evine gittim.
Kaçamak çüvenini  (tenceresini) çevirip tepsiye koydular ve hiçbir şey olmamış gibi karşıma geçip oturdular. Ben de eli boş eve döndüm ve hüngür hüngür ağladım. Karanlık bastı, baban bir çuval unla eve döndü”.
Babam Düzce’de nalbanttı, parası vardı, sulak güneyden, mezçeğ – Şaguç – Gölyaka taraflarından bir çuval kaçak mısır unu getirtmiş, at sırtında tarla tarla ilerleyerek eve dönmüştü. Çünkü normal köy yollarında jandarma ve koruculara yakalanma tehlikesi vardı. Unun bir kısmını babam hemen köydeki aç akrabalara götürdü.
Akrabalardan bir kadın, bu yardımı nedeniyle ölünceye değin babama dua eder dururdu. Onun da bebeği açtı.
Bu hazin olay artık yaşanabilir mi? Elbette kriz ve gıda sıkıntıları görülebiliyor, ama yasak diye bir şey yok artık. Savaş günlerini yaşamıyoruz. Paran varsa un ve fırında ekmek bulabiliyorsun. Ayrıca uluslararası yardım kuruluşları da var. Ama yandaş çevre, sol ve CHP gelirse yokluk geri gelir diye yalanlar uyduruyor ve seçmeni korkutuyor. Yalana inanan saflar da az değil.
***
İkinci Dünya Savaşı yıllarının kötü anılarını değiştirerek ve abartarak anlatmak doğru ve düzgün bir anlatım biçimi olabilir mi?
Erdoğan’la artık ne yapılabilir? Bir dönemin parlayan yıldızı Filipinler’i, faşist Marcos iktidarı bitirdi, şimdilerde sürünen Filipinler’de hâlâ Marcos hayranları yok değil. Erdoğan o gibi bir yola sapmak isterse zor günler bizi bekliyor olacak…
***
Ecevit, 2001’de Kemal Derviş’i getirdi, ekonomiye soluk aldırdı. Dışarıdan düşük faizle para ve yatırımcılar geldi. O günlerde bir itibarımız vardı.
Şimdi Erdoğan Londra’dan Mehmet Şimşek’i, Washington’dan da para ve dış yardım getirir umuduyla Hafize Gaye Erkan’ı getirdi. Fos çıktı. Erkan ABD’ye sıvıştı. Mehmet Şimşek de işi gücü bıraktı, diğer 16 bakan ve Erdoğan ile birlikte, başarılı Ekrem İmamoğlu’na karşı İstanbul’da, polis koruması eşliğinde seçim kampanyası yürütüyor.
Erdoğan İstanbul seçimini kazanır mı? Zor. Ama bilinmez, son anda bakarsınız şapkadan tavşan çıkarır.
Erdoğan’ın denizi bitti, ama seçmeni bunun farkında mı? Dört gün kaldı, bekleyelim, hep birlikte göreceğiz…
 ***
Başarılı Bir Kutlama ve Yarışma

Mart ayı Adıgece ve Adıge Yazı Dili’nin ayı. Kutlama ayını karşılama bağlamında Kuban İli [Krasnodar Kray] Uspensk rayonu Şhaşefıj köyünde “Adıge Kızı” adlı bir yarışma düzenlendi.…

Daha fazlasını gör
Tüm ifadeler:

Lıperıt Perenıko, Osman Özdemir ve 23 diğer kişi

5
Beğen

 

Yorum Yap
Paylaş

Aktif

 

 

Herkese Açık ile paylaşılıyor

“Adıge Kızı” Yarışması
“Adıge Kızı” adlı yarışma, ilk kez Şehekey köyü (1) Ortaokulunda yapıldı. Yarışma, Adıge ulusunun kültürünü, gelenek ve göreneklerini ve dilini tüm yönleriyle ele almayı ve tanıtmayı amaçlıyor.

– Her yıl okulumuzda düzenlediğimiz etkinlikler öğrencilerimiz tarafından unutulmuyor. Daha ilginç bulunacağı düşüncesiyle “Adıge Kızı” adlı bir yarışma düzenlemeye karar verdik. Yarışmanın bir ilk olduğu ve tutulduğu kanısındayım. Bir sonraki etkinliğin dah…

Daha fazlasını gör
Tüm ifadeler:

Osman Özdemir, Selim Koçer ve 23 diğer kişi

1
4
Beğen

 

Yorum Yap
Paylaş

Hikmet Neğuc

unutulmuş adığe geleneklerini canlandırmak ulusal bilincin gelişmesine katkıda bulunmak he öğretmenin ve akademisyenlerin görevidir
  • Beğen

     

  • Yanıtla

3

Aktif

 

 

Herkese Açık ile paylaşılıyor

Adıgey’in Turistik Yerlerine Bir Yenisi Ekleniyor
Yeni bir turistik alan olarak belirlenen Gegoko Yaylasında (ğehune) turistik altyapı ve inşaat çalışmaları ve denetlemeler sürüyor. Adıgey Başkanı Kumpıl Murat yapılan çalışmaları yerinde izledi.

“Daho – Gegoko Yaylası” adlı otoyol yapımı sürüyor. Yayla ve yol ile bağlantılı olarak da Şhaguaşe ile Gegoko ırmakları üzerinde yeni köprüler inşa edildi. Otoyol eğlence parkına uzanacak. Bu arada iletişim altyapısı da döşeniyor.…

Daha fazlasını gör
Tüm ifadeler:

Lıperıt Perenıko, Orhan Demirkan ve 16 diğer kişi

2
Beğen

 

Yorum Yap
Paylaş