Site icon MEFENEF

Kahramanları Unutmamalıyız

 

1942 yılında şiddetlenen ve genişleyen savaşı unutmamalıyız, bilmemiz gereken çok sayıda gizli kalmış olayı da öğrenmemiz gerekiyor. Bunlardan biri de 28 Ağustos 1942’de  Fışt-Veşuten (Фыщт-Ошъутен) Geçidinde (1) yapılan savaştır.

 

Görev Kızıl Bayrak nişanı ile ödüllendirilen 23 sınır Alayının 2. Taburuna verildi. Alay 1923 yılında kurulmuştu. Alaya Kızıl Bayrak nişanı taşıyan 24. Samara-Ulyanovsk tümeninin bazı bölümleri de bağlanmıştı.

 

1942 yılı ağustos ayında iyi donanımlı faşist birlikler grup grup Leğonaka’ya (2) doğru ilerlemeye başladılar, dikkatlerini Şıthale (Beloreçensk), Yermel (Ermeni)  ve Şerces (Çerkes) geçitleri üzerinde yoğunlaştırdılar. 379. Alaya bağlı seçme birlikler o yerde bulunuyorlardı, ama bu birlikler birbirlerinden uzak yerlerde bulunuyorlardı ve yeterli silahları yoktu. Aralarında yeterli bir iletişim de yoktu.

 

 

Düşman bu eksikliğin bilincindeydi. 20 Ağustos 1942’de düşmanı bu geçitlerden uzak tutmamız bize emredildi. Alay komutanı P. K. Kozak tabur komutanları K. A. Nikitçenko ve N. M. Piskun’a Şelehu (Шъэлэхъу) ve Babıku köylerinden ilerlemelerini ve dağ sırtları arasındaki geçitlere yaklaşmalarını emretti. 1. Taburun Fışt batısından, 2. Taburun da Fışt’ın doğusundan ilerlemesi gerekiyordu.

 

26 Ağustos’ta 1. Tabur Fışt yönündeki vadide düşmanla savaştı ve düşmanı dağıttı.

 

Almanlar Leğonaka’nın güneybatı yönünde toparlanma fırsatı yakaladılar. Asker ve silah takviyesi de aldılar. Komutanlık bizlere istihbarat bilgilerini ulaştırıyordu.

 

 

27 Ağustosta hava bozdu, dağlarda buzlanmalar oldu. Bu da işi güçleştiriyordu. Yine de 2. Tabur komutanı N. M. Piskun taarruz emri verdi. Her türlü olanak dikkate alınmıştı. 1. Tabur ise yüksekteki Tube’ye yaklaştı. Uzun süreli bir savaş başlamış oldu. 5 istihkam erini yitirdik, Ğozerıpl Geçidinde de 3 sınır muhafızını yitirdik.

 

 

 

27 Ağustos’tan 28 Ağustos’a değin Hımışk’ey (Hamışki) köylü üç kişi, Aleksey Tsirkunov, Petr Çukanov ve Petr Komnatno 2. Tabura kılavuzluk yapıyordu.

 

 

28 Ağustos, sabah vakti, koyu bir bulut ortalığı kaplamıştı. Dağ dorukları seçilemez olmuştu. Yüzbaşı Yudanov’un müfrezesi dağ sırtından ilerleyerek  göle yaklaştı. Yağan yoğun kar görüşü engelliyordu.

  1. müfreze komutanı Üstteğmen Belyayev harekat stratejisinde bazı değişiklikler yapmak istiyordu. Verdiği emre yanıt olarak düşman makinalı tüfekleri ateş saçmaya başladılar. Zaman yavaş ilerliyordu. Sınır muhafızları çarpışarak Alman siperlerine girmeyi başardılar.

 

Keskin nişancı Üstteğmen Kirill Spridanyuk Alman askerlerini bir bir vuruyordu. Sipere atladı ve Almanlarla boğuşmaya başladı. Ama düşman sayısı fazlaydı. Alman askerler  Kirill’in üzerine çullanmak istediler, tam o  sırada, Kirill el bombasının pimini çekti, kendisi ile birlikte 14 Alman askerini de havaya uçurdu. Sonunda birliklerimiz Almanları geri çekilmek zorunda bıraktılar.

 

Ukrayna Lugansk oblastı Diyakov köyünde Adıgeyli  Andırhoye Husên’in gösterdiği yiğitlik gibi, sınır muhafızı üst teğmeni de Adıge toprağında bir yiğitlik örneği gösterdi ve zafer uğruna canını verdi.

 

Adıgey Dağlarını özgürleştirme savaşındaki özverili direnişi nedeniyle SSCB Yüksek Sovyeti Prezidyumu Kararıyla 13 Aralık 1942’de NKVD 23. Alayına ikinci kez Kızıl Bayrak

Nişanı verildi…

 

“Keşif kolu” (İskatel)  komutanı olan yetenekli arayıcı   İ. V. Bormotov’un (1970’lerde MDF “Zekoşnığ” da çalışmıştı) yazdığına göre, Kirill’in öldüğü yerde  bir taş anıt dikilmiştir. Anıtta şunlar yazılıdır: “28 Ağustos 1942’de 23. Sınır Alayı  mensubu olarak can verenler adına dikilmiştir”. İlk sırada adı yazılı olan kişi, Ukrayna Vinnitsa oblastı Berkov köyünden Lukyan oğlu Spridanyuk Kirill’dir. Şöyle yazılı: “28 Ağustos 1942’de öldürüldü”. Ama gösterdiği kahramanlık belirtilmemiş. Kıdemli siyasi eğitmen savaştan sonra şöyle yazmıştır: “Bomba ile düşman askerlerini öldürdü, kendi de öldü. Kahramanca öldü”.

 

Andırhoye Husên için Hakurınehable köyünde açılan müze gibi Kirill Spridanyuk için de Dyakov köyünde bir stant (müze) açılmalıdır.

 

İvan Bormotov’un anılarından bir kesit: “Kırk yıl kadar önce, biz, mobilya firması “Zekoşnığ”da çalışırken, komsomollar olarak Kahraman  Kirill Spridanyuk anısına, gurur duyarak 500 kilodan daha fazla ağırlıkta olan metal anıtı, eski sınır muhafızları olarak 22 km omuzlarımızda taşıyarak dağ sırtına götürmeye başladık. Birkaç yüz metre ilerledikten sonra bunun çok zor bir iş olduğunu anladık, ama pişmanlık duymadık, işi bırakmadık. Sonunda demirden anıtı dağ sırtına taşımayı başardık. Bu arada sırt çantalarımızda kum ve çimento da götürmüştük. Çimento için su bulamadık, yere muşamba serdik, üzerine  kar koyup  güneşte erittik ve su elde ettik, bu su ile çimento ve kumu kardık, sonunda zar zor anıtı diktik. Anıt uzaktan iyi seçilebiliyor. Gezginler için de kılavuz işlevi görüyor. Anıtın dibinde sürekli dağ çiçekleri bulunuyor”.

 

Üzülerek belirtmeliyim, savaşta kahramanlık göstermiş olan kişilere bugün artık eskisi gibi fazla değer verilmiyor. Ancak cumhuriyetimizin en üst ödülü olan “Adıgey’in Takdir Belgesinin” (Адыгеим и Щытхъузехь) Andırhoye Husên benzeri bir yiğitlik göstermiş olan asker, sınır muhafızı ve Ukraynalı Kirill Spridanyuk’a verilmesi için, Adıge Cumhuriyeti Savaş Gazileri Meclisi tarafından bir girişimde bulunulmasını bekliyoruz.

 

Açumıj Kazbek.

 

Tarih bilimleri doktoru, T. M. K’eraş adlı Adıge Sosyal Bilimler Araştırma Enstitüsü tarih bölümü başkanı.

 

 

Georgiy Pribılov.

Tarihçi-etnograf, eğitimci, AC ulusal eğitim emekçisi.

Adıge mak, 30 Ağustos 2021

 

https://adygvoice.ru/2021/08/30/%d1%82%d1%89%d1%8b%d0%b3%d1%8a%d1%83%d0%bf%d1%88%d1%8d%d1%85%d1%8d-%d1%85%d1%8a%d1%83%d1%89%d1%82%d1%8d%d0%bf-2/

Exit mobile version