Birlik Bizi Güçlendiriyor

 

 

 

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in aldığı kararla Donets ve Lugansk halk cumhuriyetleri için yapılan özel askeri operasyonun önemi kendini belli ediyor.

Vladimir Putin’in görüşlerini paylaşan kişiler bugünlerde toplantılara katılıyorlar. Dünyadaki olaylara üzülen bu kişiler barışı destekleme ve güçlendirme konusunda birleşiyorlar.

Adıge Cumhuriyeti Emekliler Meclisi Başkanı Koce Aslan’ın toplantıda yaptığı konuşma kişiyi düşündürüyor ve doğru yolu  işaret ediyor. O, “sorunlu” yerlerdeki savaşlara katılmış, ordudan ayrılmış emekli bir albay.

– Silahlı Kuvvetlerimiz modern silah ve teçhizatla donatıldı. Donets ve Lugansk halk cumhuriyetlerinde yürütülen operasyonu başarıyla tamamlayacak bir güçteyiz, – dedi Koce Aslan.

Rusya Kahramanı, Adıge Cumhuriyeti Parlamentosu’nda milletvekili Śey Eduard orduda görevli olarak “sorunlu” yörelerde yapılan çarpışmalara katılmış olan ve savaşın ne olduğunu bilen biri.

Yiğitçe davranmak ile zalimce davranmak arasındaki farkı Koce Aslan ile Sey Eduard çok iyi bilirler. Şu sıralar Ukrayna liderleri ile birlikte silaha sarılan kişilerin yol açtıkları dehşet, barışçı insanları son derece üzüyor. Dış ülkelerden gelen askerler (savaşçılar) Ukraynalılara destek çıkarak savaşın ateşini “körüklüyorlar”.Birlik Bizi Güçlendiriyor

Rus yanlısı törene katılan Adıge thamateler (Ortada DÇB danışmanı Meşfeşşu Necdet Hatam)

Yıllardır Ukrayna’da huzur diye bir şey kalmadı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği ordularına karşı çarpışan yaramaz kişilerin işledikleri şeyler (suçlar) unutulmuşa benziyor. Ukraynalı liderleri destekleyen yabancı ülkeler yanlış yolda yürüyorlar.

Rusya yardımlaşma örgütü “Bir Aradayız”ın (Тэ — тызэгъус) yöre (AC) karargahı Başkanı Ovanes Şekeryants’ın toplantıda yaptığı konuşma günümüz yaşamını yansıtıyor. Değişik ülkeler bir araya gelmiş ve Rusya’ya cephe almış durumdalar, sporcularımızı bile uluslararası  karşılaşmalara almıyorlar. Günümüzdeki durum Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in doğru bir yolda yürüdüğünü ve ülkemiz yurttaşlarının onu desteklediğini kanıtlıyor.

Görüşler bir

Rus yanlısı törende Rus bayrakları taşıyan gençler

Adıge Cumhuriyeti Hükümeti, Parlamento, Maykop Belediyesi görevlileri, sivil toplum örgütleri üyeleri, okullarda çalışanlar, öğrenciler ve daha başka kişiler toplantıya katıldılar.

Maykop Kazakları Bölüm Başkanı Aleksandr Danilov, Adıgeyli Tatarların toplum örgütü “Duslık”  Başkanı Alim İlyasov, Rum kültür ve toplum örgütü Başkanı, Dünya spor masteri sahibi Aristotel Spirov ve diğer önde kişiler aynı görüşleri paylaştılar. Neonasyonalistler (yeni milliyetçiler, neonaziler) Ukrayna halkının huzurunu kaçırıyorlar, dediler.

Adıge Cumhuriyeti sivil toplum örgütü “Adıge Xase” üyeleri büyük bir kitle halinde toplantıya katıldılar. Uluslararası düzeyde tasarımcı Sţaşu Yure, emekli Albay Ṡıkuşo Aslan, DÇB (Dünya Adıge Xase Örgütü) Danışmanı Meşfeşşu Necdet, Rusya ve Adıgey antrenörü Hot Yunıs, Abhazya’yı Sevenler Örgütü Başkanı Kuyıj Kaplan ve diğerleri ile konuşmalar yapıldı.

Adıge Xase Başkanı Łımışeko Ramazan, Maykop’un en büyük meydanı “Zekoşnığ”da çok sayıda ulusun bir araya geldiğini açıkladı.Birlik Bizi Güçlendiriyor

Törene katılan Rus askerleri

– Ukraynalı Ruslar anadillerini, kültürlerini, gelenek ve göreneklerini, haklarını savunuyor ve bunları korumak istiyorlar, – dedi Łımışeko Ramazan. – Dili olmayan bir ulus düşünülemez, olamaz. Biz Adıgeler, dönüp geçmişteki yaşam yolculuğumuza bir baktığımızda, Donets ve Lugansk halk cumhuriyetleri halklarının çektiği çileleri yeterince anlıyoruz. Devlet Başkanımız Vladimir Putin’i destekliyoruz.

Adıge Cumhuriyeti Devlet Filarmoni topluluğu “Veşutên” toplantıda ülkenin birliği ve barış içerikli şarkılar sundu. Gençler ve devlet görevlileri Rus bayraklarını dalgalandırdılar ve meydanda dolaştırdılar. Birlik içinde olmanın güçlü olma anlamına geldiğini vurguladılar.

Yemţıĺ   Nurbıy.

Adıge mak, 15 Nisan 2022

https://adygvoice.ru/…/%d1%82%d0%b8%d0%b7%d1%8d%d0%ba…/

67 Yorum

Zafer Baykal

Faşist diktatörlükte bir tiyatro😅

Yanıtla2h

Arif Gezer

Zafer Baykal

Tiyatroyu anladık da

Anlayamadığımız şey,… Devamını Gör

Yanıtla2h

Zafer Baykal

Arif Gezer mecburen esir halkların seçeneği olmaz

Yanıtla2h

Ahmet Cevat Benk

Arif Gezer TC Afrin e operasyon yaparken ne diyordu?

-Türkiyenin güvenliği bilmem nerde başlar.

-Sınırımızda kürt devleti istemiyoruz.… Devamını Gör

Yanıtla2h

Ahmet Cevat Benk

Çerkes kendisi için bir şey istemez

Yanıtla2h

 

 

Abdurrahman Kurgan

Bence Necdet Hatam bey Putinden Madalyayı fazlasıyla hak etti bu duruşu ile🏅🏅

Yanıtla2h

Lash Ulvi Şengül

Doğru yoldalar.

Yanıtla2h

Aydın Koç

Adige dili için aynı hassasiyeti gösteriyor mu?

Yanıtla2h

Eşref BAŞ

Yahu önce şu Çerkesleri beşe kim bölmüş onu haykırsanıza Rusyaya. En acil olan bu beş bölgenin birleştirilmesi ve Diaspora Çerkeslerinin haklarının geri verilmesi ve devletin özür dilemesidir…Bu fotoğraflar Putinden korkunun fotoğraflarıdır. Siz gözl… Devamını Gör

Yanıtla2h

Mıdyıpa Hakan Mıdoğlu

Eşref BAŞ size bir sorum olacak.Türkiye suriye içine girerken siz çıkıp stk olarak biz savaş istemiyoruz diyebilirmisiniz ???

Yanıtla2h

Eşref BAŞ

Mıdyıpa Hakan Mıdoğlu , Sorunuz çok kolay cevaplandırılácak cinsten. Bak ben sanatçıyım. Biz hep daha iyiyi, güzeli nasıl yaparız diye uğraşırız. Bizim yaşam biçimimiz böyle. Ayrıca canımızı da başkalarının canından çok kıymetli olarak görmeyiz. Geriye ne kalıyor korkusuzluk. İşte bu bizde var. Hakim güçlere, yöneticilere, önceden yaptıklarımıza bile muhalifizdir iyi yapmak adına. Doláyıaıyla nerede savaş varsa hemen karşı oluruz.Bize hiçbir yararı olmayan, dış bir ülke sınırlarına girip emperyalistler lehine savaşmaya ilk günden karşı olduk. Haklılığımız da ortaya çıktı. Bunu susarak hoş karşılamadık. Bu nedenle vicdanen huzurluyuz. Ama biri yurduma işgal amaçlı girerse sávaşırım hem de en önde. Silah tüccarlarına hizmet, baronlara hizmet onurlu insana yakışmaz. Selamlar.

Yanıtla2hDüzenlendi

Mıdyıpa Hakan Mıdoğlu

Eşref BAŞ Peşinen şunu belirtelim.savaş bir cinayettir hiç bir haklı gerekçesi de olamaz.kazananıda olmaz.Rusya ukrayna savaşı özelinde de oradaki ülke vatandaşları !!!! olmaları dolayısıyla gerek askerde,gerekse stk larda görevli yurttaşların ben inanıyorumki hiç biri bunu isteyerek yapmıyor.Tarihimizi bizim kadar oradaki soydaşlarımızda EN AZ sizin ,bizim kadar biliyorlar.O yüzden diyorum ki diasporadaki gerek yurttaşlar gerekse stk lar burdan kimseye akıl vererek yok niye şöyle yapmıyorlar, niye askere gidiyorlar sizin dediğiniz gibi niye savaşa hayır demiyorlar vs vs diyerek burdan ucuz kahramanlıklar yapmaya kalkışmasın.Ordaki soydaşlarımıza akıl vermeye kalkışmasın. Böyle davrananlar ilacı varsa kendi başına sürsün.Sizin bu bildiğinizi ,söylediğinizi orda heer türlü diktatöryal (Romanof ları leninleri stalinleri…) görmüş yaşamış bu toplum bilmiyor mu ? her türlü sosyolojik badireyi ,kirli oyunları bilerek yaşayarak var olarak KALABİLMİŞ o kardeşlerimiz bilmiyor mu?sanıyorsunuz da akıl veriyorsunuz.Ayrıca İnşallah ülkemiz buna benzer bir savaşa girmez.Eğer girerse bu akıl verenlerin adım gibi eminim bırak sokağa çıkmayı çıtının çıkmayacağına.Tekraren söylüyorum inşallah benzeri durum burda oluşmaz eğerki oluşursa sizi sahaya davet edeceğim sayın büyüğüm selamlar.

Yanıtla2h

Mıdyıpa Hakan Mıdoğlu

Bir noktayıda eklemeliyim.Türkiyede olup suriyedeki savaşta abd ve emperyalistlere karşı durup açıklama yapmak başka bir şeydir.selametle.

Yanıtla2h

Eşref BAŞ

Mıdyıpa Hakan Mıdoğlu , Söylediklerinizin çoğuna katılıyorum. Katılmadığım nokta şurası. Diasporada bir kişi olarak söylediklerim beni bağlar, benim her zaman değişmeyen dünya görüşüm. Şunu da belirteyim kimseye akıl vermediğimi anlamış olmalısın. Ancak iki olay arasındaki bağlantıyı eksik yapıyorsun. Mecburi ,istemeden bir yerde bulunabilirsin ama sırıtmazsın. Yüzün duygularını verir. İkincisi Vatanımızda her zaman her olaya gönüllü katılanları da artık bizler öğrendik. Çok şükür ki çoğunluk böylelerine prim vermiyor. Bu oayın boyutunu biliyor ve sesini çıkartmıyor böylelerine saygı duyuyoruz, laf etmiyoruz. Diasporada ise halkımızın büyük çoğunluğu bulunuyor. Bu nedenle ve konumu gereği diasporanın sesi farklı çıkabilir. Burada da demokratik talepler tam dile getirilemiyorsa da Rusya kadar baskıcı bir rejimle karşı karşıya değiliz. Bu nedenle dünyaya daha rahat mesajlar verebiliriz. Teşekkürler ilginize

Yanıtla2hDüzenlendi

Hapi Cevdet Yıldız

Mıdyıpa Hakan Mıdoğlu “..heer türlü diktatöryal (Romanof ları leninleri stalinleri…) görmüş yaşamış bu toplum bilmiyor mu ?” diyorsunuz. Lenin’i Romanovlar ve Stalinlerle bir tutabilir miyiz? Lenin ve onun getirdiği sistem olmasaydı, bugünkü cumhuriyetler, Rusya ulusları ayakta kalır mıydı? Lenin bir devrimin ve bir devletin kurucu önderidir. Toprağı bedelsiz köylülere dağıttı, fabrikaları işçi temsilcilerinin yönetimine verdi. Dünyanın hiçbir yerinde Lenin’den önce ulusların geleceklerini belirlemeleri ilkesi uygulanmamıştır. Ona diktatör yaftası yapıştırmak haksızlık olmaz mı? Örneğin, 1789 Fransız devrimi sırasında ve sonrasında çok sayıda acılı olay yaşandı, ancak bu acılar Fransız devrimini haksız çıkarır mı? Devrimin ilkesi, “Bütün insanlar hür ve eşit doğarlar” idi. Daha önce öyle değildi, kimileri soylu, seçkin kişi, kimileri de köle olarak doğuyorlardı. Hiçbir dinin bile yıkamadığı bu anlayışı, bu eşitsizliği, karanlık dönemi Fransız devrimi yıktı. Beğenmesek de tarihi gerçekleri yerli yerine oturtmalı ve kavramalıyız. Lenin olmasaydı sömürgecilik tasfiye edilir miydi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi yayımlanır, BM gibi uluslararası örgütler oluşur muydu? Lenin geleceğe ışık tutmuş ve yol göstermiş biriydi. Onu diğerlerinden ayırmak ve böyle düşünmek gerekir.

Yanıtla2hDüzenlendi

Mıdyıpa Hakan Mıdoğlu

Hapi Cevdet Yıldız sayın yıldız yazıda Lenini kullanırken işte bu yazdıklarınızı da düşünerek sosyolojik değişim ve dönüşümleri , tarihsel hareketliliğe işaret etmek istedim.Bunları gayet iyi biliyorum.Ulusların bu gün var kalabilmeleri hiç kuşkusuz Leninin kurduğu sistem sayesinde olmuştur.Ancak bu kazanımlara karşılık özellikle kafkas halklarının en büyük talihsizliği Stalin ve beria ikilisi gibi bir diktatörün yönetimi ele geçirmesidir.Tarihin bir cilveside bugünkü savaştır.ukraynalı Lev Troçki de bir seçenekti. Belkide bugünkü rusya ukrayna savaşıda yaşanmıycak tı kim bilir. Neyse konu dağılmasın lenin ile ilgili düşüncelerinizde hem fikiriz dahası da var.kalın sağlıkla.

Yanıtla2h

Храч Гюрджан

Mıdyıpa Hakan Mıdoğlu Lenin i vurdular Lakobayi zehirleyip öldürdüler meydan Troçki ve Stalin Yahudilerine kaldı.komunizmde kapitalizmde yahudi Siyonistlerin eline geçti ki gerçek Yahudiler bile bunlara karşıdır.bugunku ukraynadaki savaş bile bu şeytani aklın o zamanlar yaptıkları planlarin parçası

Ütopik gelebilir ama aslında direk şeytan ile ittifak yapan bir oluşum ve en güçlü kaleleri olan Amerika dan saldırıyorlar şu anda

Yanıtla1hDüzenlendi

Mıdyıpa Hakan Mıdoğlu

Hayır ütopik değil dünyanın herhangi bir yerinde bir çatışma varsa.Görünenin arkasına bakın yüzde yüz siyonizmin izini görürsünüz. Putin in çevresine de bakın derinde bunlar çıkar.Ama Bu putini masum yapmaz.!!! Hara hazıla ,apsnı azıla vuyala dıbziyop!!!!

Yanıtla1h

Ahmet Cevat Benk

Mıdyıpa Hakan Mıdoğlu Yapamazlar ama en azından susabilirler.

Yanıtla1h

 

 

Paşa Küneşko

Nasıl ki türkiyede türkçü çerkesler varsa bunlarda anavatan daki ruscu çerkesler.

Yanıtla2h

Paşa Küneşko

Nasıl ki turkiyedeki çerkesler in içerisinde türkiyenin yapmış olduğu her türlü operasyona destek veren çerkesler olduğu gibi anavatanda ki çerkeslerin içerisinde Rusya nin yapmış olduğu her türlü operasyona destek veren çerkesler de vardır. Burda mesale çerkeslik filan değil sistemden daha fazla nemalanmak ve biz emre amade çerkesleriz mesajı vermek .

Yanıtla2h

Atseko Cumhur Atay

Otoriter rejim söylemini çaresizce tekrarlayan ne kadar sığ bir açıklama. Yazık gerçekten.

Yanıtla2h

Yılmaz Dursun

Esas olan yaşadığın devlete sahip çıkmaktır senin yaşadığın devlet tehlike içinde olacak sende karsi taraf olacaksın bunun adı başkadır evet Karadeniz amariKAN denizi olmasıni kesinlikle istemiyorum

Yanıtla2h

Hapi Cevdet Yıldız

Yılmaz Dursun Devlet tüzel bir kişiliktir, kutsallık taşımaz ve ulus adına vardır. Peki, “yaşadığın devlet” demokratik değilse, faşist ise ne olacak? Sahip mi çıkacağız ya da o devletin demokratik bir devlet olması için mücadele etmeyecek miyiz? Barışı… Devamını Gör

Yanıtla2h

Mıdyıpa Hakan Mıdoğlu

Hapi Cevdet Yıldız Aynen öyle filler itişir çimenler ezilir. Bizim gibi sayıca küçük ulusların çook akıllıca bir siyaset izlemeleri gerekir.Çünkü demoğrafik olarak bir atımlık barutu olmayan halklarız.Donkişotluk yapıp burdan da akıl ,fikir, kahramanlık naraları atarak külhanbeylik yapıp gazlamanın bir alemi yok.karşınızda zorba insanlıktan çıkmış bir nükleer devlet var.oradaki son varlıklarımızıda ucuz sığ sokak siyasetine kurban etmemeliyiz.Derinden bir siyasi vizyonla yok olmayarak belemeliyiz

Yanıtla2hDüzenlendi

Yılmaz Dursun

Bugün falansiz filandiz amariKAN Rusya nin dibinde olmaz zelenski denen tiyatrocu karadenizi amariKAN üssü yapamiyacaktir o malum amariKAN demokrasisi olacağına her türlü izim olmasından yanayım ha adigedekiler Rusya’ya ihanet edip amariKAN yanlısı asl… Devamını Gör

Yanıtla2h

Ergün Güldal

Hapi Cevdet Yıldız

Neden DEMOKRASİYİ savunacağız Cevdet abii?

DEMOKRASİ nedir vede ne işe yarıyor ki?… Devamını Gör

Yanıtla2h

Ergün Güldal

Yılmaz Dursun

Çok güzel sözler söylüyorsun; Jajiy. Seni AYAKTA ALKIŞLIYORUM.

WOPSEV..

Yanıtla2h

Hapi Cevdet Yıldız

Ergün Güldal Gorbaçov (1985-1991) ve Yeltsin (1991-2000) dönemlerinde bir demokratikleşme akımı vardı. Daha önce tek parti yönetimi, resmi bir ateizm kampanyası ve Ruslaştırma politikası vardı. Demokrasi eski Yunanca bir sözcük. Halkın doğrudan ya da s… Devamını Gör

MEFENEF

MEFENEF.COM

MEFENEF

MEFENEF

YanıtlaÖnizlemeyi Kaldır1hDüzenlendi

Hapi Cevdet Yıldız

Putin öncesinde 1-4 sınıflarda Adıge öğrenciler ve Adıge olmayanlardan da bazı öğrenciler Adıgece öğrenim görüyorlardı. Bu konuda Maykop’un ağırlığı vardı. Şimdi Maykop, Moskova’nın yerel uygulayıcısı konumunda. Maykop, Moskova’da alınan ve kendisini i… Devamını Gör

Yanıtla1hDüzenlendi

Ergün Güldal

Hapi Cevdet Yıldız

Belkide ABD ajanları(FETÖŞ) Gorbaçov ve Yeltsin döneminde Rusya’nın her bir köşesini kontrol altına almış olmalarından dolayıdır.

Mustafa Kemal NUTUK da ne diyor? BEDBAHTLARDAN bahsetmetmiyor mu? Rusya da ki BETBAHTLARI ben bilemem, Lakin FSB hepimizden daha iyi bilebilir, nede olsa.

Yanıtla1h

Ergün Güldal

Hapi Cevdet Yıldız

Adigece diline karşılık; Rus halkının bütün toprakları Amerikan Emperyalizmine HEBA edilecek öylemi?

Demokratlar da bu durum karşısında çok fazlası ile MUTMAİN olacaklar?

Amerikalı EFENDİLERİMİZ ne istiyorsa o (Demokrasiye kavuşmuş olacağız) olacak.

Eyvallah….

Ne güzel bir şey.

Yanında da İki tane Atom (Japonya’da Nagasaki ve Horoşima) bombasını hediye olarak İSTESEK nasıl olur, acaba?

Demokrasi paketi içinde Çerkeslere çok iyi gelir. O vakit Çerkes dilide elelebet Payidar kalır.

Yanıtla1hDüzenlendi

Hapi Cevdet Yıldız

Ergün Güldal ABD bir küresel güç. Dikkate almak zorundayız. Eğer ABD ya da kapitalist sistemin nasıl işlediğini ve inceliklerini bilirsek karşı önlemler alır, kendimizi koruruz. Bilgi ve teknoloji çağını yaşıyoruz. Bakın zayıf bir ülke denen Ukrayna neler yapıyor? Rusları Kiev’den püskürttü, amiral gemisi “Moskva”yı görüyorsunuz. Geçmişi bilmek, ders çıkarmak ama geçmişe takılı kalmamak gerekir diye düşünüyorum. Donanımlı bir toplum olursak ayakta kalırız. Yoksa küresel dünyada savrulup gideriz.

Yanıtla1h

Ergün Güldal

Cevdet abi; Ukrayna’nın başında ki adam sadece ve sadece bir ŞARLATAN.

Kuklacının oynattığı KUKLA.

Savaş; Ukrayna ile Rusya arasında olmuyor ki?… Devamını Gör

Yanıtla1hDüzenlendi

Ergün Güldal

Hapi Cevdet Yıldız

https://www.facebook.com/10000327…/posts/4930861010366329/

Yanıtla1h

Hapi Cevdet Yıldız

Ergün Güldal Mustafa Kemal Türk milliyetçisi bir önder. Amacı ve hedefi doğrultusunda çalıştı.

Yanıtla1h

Eşref BAŞ

Ergün Güldal, Çerkesler vatanlarını dsavundular. 101 yıldır Saldıran hep ilerleyen Ruslardı. Ne kandırılması? Bir günlük karşılıklı bir savaş olur birine kandırıldı diyebilirsin. Teşhisiniz çok yanlış.

Yanıtla1h

Ergün Güldal

Eşref BAŞ

Teşhisim sana göre yanlış olabilir.

Yanlış dediğin teşhisimi ben yinede savunmaya devam ediyorum.… Devamını Gör

Yanıtla1hDüzenlendi

Ergün Güldal

Eşref BAŞ

https://www.facebook.com/1611904932456123/posts/2802649606714977/

Yanıtla1h

Ergün Güldal

Eşref BAŞ

https://www.facebook.com/1611904932456123/posts/2802342196745718/

Yanıtla1h

Ergün Güldal

Eşref BAŞ

https://www.facebook.com/1611904932456123/posts/2802306126749325/

Yanıtla1h

Eşref BAŞ

Ergün Güldal, kendini mi savunuyorsun, bana mı kızıyorsun, bana da mı hak veriyorsun, katı mısın, esnek bir anlayışa mı sahipsin hepsi karıştı. Zaten asıl konu bu değil. Asıl konu Çerkeslerin kandırıldığı meselesi. Çerkesler vatanlarını savundular. Biri kandırsa da kandırmasa da sonuna kadar ( 101 yıl )vatanlarını savundular, savunmak zorundaydılar. Bunda bir sorun var mı? Kim kandırdı? Ruslar kandırmayı bırak her hileye, alçaklığa başvurdular Çerkesleri yurtlarından atabilmek için. Gelelim dış güçlere. Osmanlı da dahil bunlara. Bunlar her zaman kendi çıkarlarını önde tutarlar. Her ülke kendi çıkarını önceler bu doğal olandır. Çerkesler en son yenilgiyle birlikte çaresiz kaldılar. Bununla birlilikte Çerkesyayı ve kalan Çerkesleri paylaşım anlaşmaları devreye sokuldu. Çerkesler kansalarda kanmasalarda Çerkesya işgal edilecekti. Çerkesya Rus ve hristiyan nüfusla doldurulacaktı, müslüman nüfus uzaklaştırılacaktı. Bakın Kafkasyaya hep müslüman nüfus sürüldü. Yerlerine Rus, Rum, Kürt, Etmeni, Alman, Yunan vs. yerleştirildi.” Çerkesler kandırıldı başlığı” ile yola çıkarsan yanlış bilgi veriyorsun demektir. Ha zaman zaman kandırıldıkları olmuştur. Neticede saváş bu. Çerkeslerin de kandırdığı zamanlar olmuştur. Esas söylenmesi gereken Çerkesler vatanlarında soykırıma uğratıldılar ve vatánlarından sürgüne yollandıklarıdır… Bir başka iddian hep siz mi doğru söylüyorsunuz, sizin dediklerrinşz mi olacak gibi konuyla alakasız canın iatediği gibi konuşma tarzı. Ben böyle şeylerde yokum kardeşim. Benim yázdıklarım çok genel doğrulardır. Tüm tarihçilerimizden duyacağın şeylerdir. Bunların aksini iddia ediyorsan BELGE koyacaksın. Biz de okur kararımızı veririz. Ama Çerkesler kandılar, kandırıldılar havası yaratmak Çerkesleri küçültücü hareketlerdir. Çerkesler zeki millet olmasa tarihin en eski milletlerinden biri olmazdı, vatanlarını başka milletlere kaptırırlardı. Ayrıca sizi küçük düşürücü bir düşünce içinde de olmam. Ben de kendi görüşümü yazdım ve açıklamasını yaptım. Ufak tefek hatalı yazımlara ses çıkartmayız ama böyle iddialı gerçek dışı şeylere yazı yazar düzeltmeye çalışırız.

Yanıtla1hDüzenlendi

Eşref BAŞ

Ergün Güldal, Kendi yazılarınızı bana belge gibi sunmayın. Bu yanlış bir harekettir. Yukarıdakiler hepsi kendi yazılarınız. Konuyla alakasız şeyler. Bir şeyler yazmışsınız iyi yapmıisınız. Okuyucunuz bol olsun.

Yanıtla1h

Eşref BAŞ

Size başka cevap vermeyeceğim. Polemiği sevmem.

Yanıtla1h

Ergün Güldal

Eşref bey, belgelere çok ihtiyacın var ise; dünyanın her yerinde ki belgeler TOMAR TOMAR senin olsun.

Bol bol oku, bilgilen vede herkese caka sat; belgen var mı, belgen var mı diye.

T.C. Devletinin kurucusu olan Mustafa Kemal’e ait belge bile yok bu ülkede.

Ben benim babamı, annemi, dedelerimi, ninelerimi de biliyorum. Ve bunun içinde hiç bir belgeye ihtiyaç duymuyorum.

Sen merak ediyor isen T.C. Devletinin kurucusunun belgelerini arada bul vede bizim ile paylaş.

Ben çok mu çok memnun kalırım, bulabilirsen.

Çok uzak bir tarih değil; 1880 yılı.

Zavallı Çerkes beyler; demek ki KANDIRILMIŞLAR.

Ah ah ah, çok acıdım zavallılara.

Sadece onlar mı kandırıldılar.

Bir tek sen kandılırılmadın değil mi?

Çünkü seni kimse kandıramaz; senin elinde KAPI gibi BELGELER var.

Güldürme beni Allahını seversen…

Yanıtla1h

Ergün Güldal

Eşref BAŞ

Çok teşekkür ederim.

Senin belgelerinde senin olsun demekteyim.

Yanıtla1h

Hapi Cevdet Yıldız

Eşref BAŞ Çerkes tarihi konusunda fikir birliği edilmemiş ve tartışmalı konular ve önemli bir bilgi kirliliği durumu da vardır. 1) 1763-1864 arası 101 yıl konusu da aydınlatılmalı. 1774’te Kabardey yöreleri Rusya’ya ilhak edildi. 1557’den beri bir Rus vesayeti (fiili idaresi) vardı. Kabardey büyük beyi (pşışho) Çar tarafından onaylanıyordu. Bu durum 1822 yılına değin sürdü ve o yıl Çar tarafından kaldırıldı. Bk. – https://mefenef.com/son-kabardey-buyuk-beyi-kusikups-1370…

Son Kabardey Büyük Beyi Kuşıkupş’ın Doğum Günü ve Beçmırze Soyundan Ünlü Kabardey Büyük Beyleri

MEFENEF.COM

Son Kabardey Büyük Beyi Kuşıkupş’ın Doğum Günü ve Beçmırze Soyundan Ünlü Kabardey Büyük Beyleri

Son Kabardey Büyük Beyi Kuşıkupş’ın Doğum Günü ve Beçmırze Soyundan Ünlü Kabardey Büyük Beyleri

YanıtlaÖnizlemeyi Kaldır1h

Ergün Güldal

Cevdet abi yapma yahu, Eşref beye karşı “Haynape mehu”.

Onun belgeleri çok önemli.

Herkes yanlış yapar; Eşref beyin belgeleri asla YANLIŞ yapmaz.

😀😀😀😀😀😃😃

Yanıtla1h

Ergün Güldal

Eşref BAŞ

https://www.facebook.com/1611904932456123/posts/2802289233417681/

Yanıtla1h

Ergün Güldal

Eşref BAŞ

Ay bende, sizin ile polemiğe girmeye çok bayıldıydım.

Demek yazılarımı siz BELGE olarak algıladınız, öyle mi?

Size gönderilen her yazıya siz BELGE gözüyle bakıyorsanız, yandı KETEN HELVASI.

Yanıtla1h

Hapi Cevdet Yıldız

2) Eşref Bey, Kafkasya’dan (Çerkesya’dan olacak) “hep müslüman nüfus sürüldü. Yerlerine Rus, Rum, Kürt, Etmeni, Alman, Yunan vs. yerleştirildi.” diyorsunuz. Burada bir harmanlama, ideolojik yanılgı ve yanlış bilgilendirme olmalı: Kafkasya’dan hep Müslüman nüfus sürüldüyse 3 milyon Dağıstanlı, 2 milyon Çeçen’i ve diğer Müslümanları nereye koyacağız? Esas olan yerleşimci nüfus Rus nüfusu. Rus, olayı küçültme amacıyla Ermeni, Rum, vs gibi eklemelerde bulunuyor. Bunların hepsi Rus hanesine yazılabilir. Yugoslavya ve Bulgaristan’dan gelenlerin Türk hanesine yazılması gibi. Hele Kürt demek bir sürçme olmalı, Kürtler 1988 Karabağ Savaşından sonra, Sovyet yurttaşları olarak Azerbaycan-Ermenistan arasındaki köylerinden can güvenliği nedeniyle Adıgey ve Krasnodar Kray’a kaçış biçiminde geldiler. Ahıska Türkleri de öyle geldiler Bunlar yeni göçmenler. Sürülen nüfus Adıge-Çerkeslerdir, Çerkeslerin de hepsi değil, bir kısmı, Karadeniz yöresi, 1861’de Soçi’de birlik kurmuş olan Adıgelerdir ve bu kesimle sınırlıdır. Diğerlerinin (Bjeduğ, K’emguy ve Kabartayların Türkiye’ye göçü farklı bir kategoride. Bunlar isteseler yerlerinde kalabilir ve göç etmeyebilirlerdi. Karadeniz kıyısındaki Çerkeslerin yerlerinde kalma şansları yoktu. Bu son göçmenler – Bjeduğ, K’emguy ve Kabartay göçmenler savaş ile bağlantılı olarak Osmanlı topraklarına gelmediler. Onların yaşadığı topraklarda savaş durumu yoktu. Bu konuda da ayrıntılı ve belgelere dayalı yazılarım vardır. Bk. – https://mefenef.com/cerkesler-21-mayis-1864ten-gunumuze2…

Çerkesler: 21 Mayıs 1864’ten Günümüze… (2)

MEFENEF.COM

Çerkesler: 21 Mayıs 1864’ten Günümüze… (2)

Çerkesler: 21 Mayıs 1864’ten Günümüze… (2)

YanıtlaÖnizlemeyi Kaldır1hDüzenlendi

Hapi Cevdet Yıldız

Ergün Güldal Burada Eşref Bey karşıtı bir durum yok. Doğruları arama durumu var. Eşref Bey çok değer verdiğim, özü sözü bir Adıge kardeşimiz. Sadece görüş belirtiyoruz. Sizin de öyle düşünmenizi beklerim.

Yanıtla1h

Ergün Güldal

Cevdet Abi: AYNEN ÖYLE OLMALI.

Zaten ilginç olan şu: Ben ne diyorsam, O (Yani her şeyi ben bilir havası) olmamalı.

Nezaketin için Teşekkürler, Cevdet abi…

Yanıtla1h

Hapi Cevdet Yıldız

3) Aldatılma durumu 1880’ler sonunda yaşandı. Kuban yöresinden (oblast) 1888-1890 yıllarında yefendiler (imamlar) öncülüğünde Osmanlı topraklarına ikinci büyük bir göç yapıldı. Eğer bu son göç yapılmamış olsaydı Kuban yöresinde bugün 200 bin yerine 1,4 milyon Adıge yaşıyor olabilecekti. Bu insanlar Müslüman toprağında yaşamak ve daha müreffeh bir yaşam sürdürmek gibi düşüncelerle göç ettiler. Göç etmeleri için büyük bir neden olduğunu düşünemiyorum. Bu konuda da yukarıdaki kaynakta yeterli bilgi vermiş bulunuyorum. Ali-Hasan Kasumov’un “Çerkes Soykırımı” kitabında da geniş bilgiler vardır. Eşref Bey, maalesef hala bilgi kirliliği devam ediyor. Doğruları bulup ayırmak kolay değil. Bu nedenle doğru belgelere ve uzman yazılarına dayanmalıyız. Saygılar.

Yanıtla1h

Eşref BAŞ

Hapi Cevdet Yıldız, Ben yefendiler tarafından bukadar kişinin 1888- 1890 yıllarında kandırıldığına inanmıyorum. Buna benim aklım onay vermiyor. Bir kere bu yıllarda Çerkesya toprakları tamamen Rusya İmparatorluğu yönetimindedir. Rusya yefendi falan din… Devamını Gör

Yanıtla1h

Hapi Cevdet Yıldız

Eşref BAŞ Konu birkaç cümle ile anlatılamaz. Ancak şu bir gerçek: 1864 sürgününe tabi olmayan, yani 1859 yılından beri Rus yönetiminde olan Kuban oblastında Rus kaynaklarına göre, savaştan sonra,1864’te 107 bin gibi bir nüfus kalmıştı. 1864-1897 yılları arasında Kuzey Kafkasya halklarının nüfusu iki kat üzeri arttı. Buna göre 107 bin nüfusun da iki kat üzeri artması beklenirdi . Oysa 52 bine düştü (Kuban Kabartayları dahil). Terek oblastındaki Kabartay sayısı, aynı dönemde 40 binden 84 bine yükseldi, Kuban oblastı Kabartay nüfusu 84 bine dahil değil. Daha geniş bilgi için bk. – https://mefenef.com/cerkesler-21-mayis-1864ten-gunumuze2…. Burada elbette tahminlerde bulunuyoruz, çünkü Rusya’da ilk resmi nüfus sayımı 1897’de yapıldı. Baskılara gelince, baskılar normaldir, demokratik olmayan bir devlette azınlıklara yönelik baskılar hep olacaktır, önemli olan baskılara göğüs germektir. Yedıc Nihai Özbek’in 1888 yılı göçüne ilişkin “Kağazaj” (Dönüş) adlı Adıgece bir kitabı var. Burada Antalya’ya göçü anlatır. Bu göçler serbest göçler kategorisine girer, devletler, esas olarak maddi yükümlülük altına girmezler. Bu bağlamda gemileri kiralayanlar Rus ya da Osmanlı hükümetleri değil, göç eden Çerkeslerin kendileridir. Bu işleri muhakkak organize eden birileri ve işin özendirici yanı da vardır. Yoksul, Rusça ya da Türkçe bilmeyen aileler böyle şeyleri organize edebilirler mi? 1880’lerde, sizin de dediğiniz gibi birileri göçlere önderlik etmiştir. Din adamları dışında önderlik edecek kurum, olsa olsa, bir ölçüde zenginler, aydınlar ve vorklar olabilir. Onlar da din adamlarını aşabilirler miydi? “Abzegh ülkesi bozulunca” yazısını internetten okumanızı isterdim. Bu yazı dağlardan Kuban düzlüklerine inmeyi kabul eden, ardından, yıllar sonra Türkiye’ye göç edenleri ve etmeyenleri anlatıyor. Rus tarafı kuşkusuz göç edenlere engel olmadı, aksine kolaylık gösterdi, açıkça olmasa da, el altından göçü destekledi, işbirlikçilere gizlice para ödedi. Başbakan İsmet İnönü İstanbul’dan Yunanistan’a kovulan Rumlara, Bulgar lider Todor Jivkov da Türkiye’ye gönderilen Türklere açıktan para (dolar) ödemeleri yapmıştı. Bu da açık ödemeli, ayrı bir kategori. El altı ödemeler ketumiyet, ağzı sıkılık gerektirir. Yoksa plan kesintiye uğrar. Sonuç: Çerkesler mallarını ucuz pahalı demeden elden çıkardılar ve Osmanlı topraklarına göç ettiler, ulusa çok ağır bir darbe indirdiler. Bu bir furya, bir göç dalgası idi. Osmanlı onları 1864 yılı sürgünü kategorisine girmemesine karşın, yani serbest göçmenler oldukları halde, göçü özendirmek ve kitleselleştirmek için, 1880’lerde gelen Çerkeslere de iskanlı göçmen statüsü tanıdı, gelenlerin çoğunun toprak satın alacak parası yoktu. Osmanlı Çerkesleri iskanlı göçmen olarak kabul etmeseydi, bu Çerkesler 25 yıldır kurdukları düzeni ve ıslah ettikleri topraklarını, köylerini bir yana atıp hiç gelirler miydi? Demek ki Osmanlı da fırsatçı. Rus tarafı Karadeniz yöresini 1864’te Çerkes nüfusundan silme boşalttığı gibi, 1880’lerde de Kuban yöresini Çerkeslerden boşaltmak ve Çerkeslerden ebedi kurtulmak istiyordu. Rus tarafı büyük ölçüde amacına ulaştı. Elbette Rus tarafının bir göç ettirme politikası ve el altından verdiği paralar vardır. Kafilelere çoğunlukla yefendilerin önderlik ettikleri, göçmen köylerine geleneksel olarak efendilerin adlarının verilmiş olduğu için öyle diyorum. Toplumda sözü dinlenen ve güven duyulan kişiler Arapça bilen ve çoğu Mısır ya da Dağıstan’da eğitim görmüş olan din adamlarıydı. Bunlar toplumun görece zenginleri ve imtiyazlıları idiler. Önemli olan, durumu zaman ve mekana uygun olarak, ipucu ve ayrıntılardan giderek, onlardan yararlanarak, olayları birbiriyle ilişkilendirmek ve bir sonuca varmaktır. Elbette müneccim değiliz. Sadece eldeki kanıtlara dayanarak bir mantık yürütmeye çalışıyoruz. 1880 göçlerine ilişkin yayınlanan belgeler vardır, ama çok azdır. Kasumovların “Çerkes Soykırımı” kitabında da bilgiler vardır. Arşivlere gelince, giriş engelleri, açılmamış, kapalı arşivler var. Türk arşivlerine gelince, Ermeni Soykırımı bahanesiyle emekli generaller ve emekli diplomatların arşivlere salındığı, sakıncalı buldukları belgeleri ayıkladıkları basında yer almış haberlerdendir. Şimdilik bu kadar diyeyim. Selamlar.

Çerkesler: 21 Mayıs 1864’ten Günümüze… (2)

MEFENEF.COM

Çerkesler: 21 Mayıs 1864’ten Günümüze… (2)

Çerkesler: 21 Mayıs 1864’ten Günümüze… (2)

YanıtlaÖnizlemeyi Kaldır3gDüzenlendi

Eşref BAŞ

Hapi Cevdet Yıldız, Teşekkür.ediyorum Cevdet ağabey. Emeğinize sağlık. Her yönüyle güzel bir açıklama yaptınız. Bizden de Selamlar.

Yanıtla3g

 

 

 

 

Gönderin EVERYONE ile başarıyla paylaşıldı

 

Yorum Yap