Paha Biçilmez Bir Hazine

Doğu Halkları Devlet Sanat Müzesi Kuzey Kafkasya Bölümü Maykop şubesi 35 yıl önce kuruldu.

28 Ekim 1985’te Sovyetler Birliği Kültür Bakanlığının bir  kararıyla söz konusu devlet müzesinin Maykop Şubesi açılmıştı. Müzenin açılması işinde öncü olan kişi, o sıralar Doğu Devlet Müzesi Kültür ve Eski Sanatlar Şubesi Başkanı ünlü arkeolog Aleksandr Leskov idi.

Aleksandr Leskov, 1981 – 1988 yılları arasında Kafkasya Arkeoloji Heyeti başkanı idi. O dönemde, MÖ VI – IV yüzyıllarda Kuzey Kafkasya’da yaşamış olan  Mıvţe (Meot) uluslarının kültürlerini aydınlatan arkeolojik yapıtlar ortaya çıkarılmıştı.

Şu sıralar müzede birer hazine değerinde on bin kadar kültürel ve sanatsal eşya bulunuyor. Kuşu Aslan ile Kuşu Nefset çifti, müzeyi geliştirme ve düzenleme işine ömür adamış kişiler. 35 yılın 23 yılında Kuşu Nefset müze müdireliği yaptı. Müzeyi diğerlerinden farklı kılan dört marka (özel durum) sayılabilir. Bunlar:

Pegasus Ritonu

Vılape (Ulyap) köyünde bulunan at başlı “Pegasus” ritonu (1). Bu buluntu, şimdi Moskova’daki Doğu Devlet Müzesi “Altın Eserler” bölümünde sergileniyor, Kuzey Kafkasya bölümünde ise, ritonun Almanya’da yapılmış galvanizli kopyası bulunuyor.

Nartlar’ın Dev Kazanı

İkinci buluntu, MÖ VI – V yüzyıllara tarihlenen ve  “Nartların Dev Kazanı” adı verilen, 1982 yılında Ule höyüklerinden (2) birinde bulunan ve 37 yıl boyunca Moskova’daki Doğu Müzesinde sergilendikten sonra müzenin Kuzey Kafkasya bölümünün Maykop şubesine getirilen ve halen sergilenmekte olan arkeolojik buluntudur.

Sözünü edeceğimiz üçüncü zenginlik kaynağı ise, ünlü moda tasarımcısı, usta sanatçı, Adıge Cumhuriyeti sanat ödüllü Sţaşu Yure’nin ürettiği el yapımı ulusal giysi örnekleri ve müzede sergilenmekte olan ilginç eşyalardır.

Japon Kiraz Çiçeği Sakura Ağacı

Son marka ise, Kuşu Nefset’in girişimiyle Japonya’dan getirilen ve müze bahçesine  dikilen sakura kiraz çiçeği ağacı ile Adıge cins armut ve elma ağaçlarından oluşturulan bahçedir.

Müze çalışanları bunlarla gurur duyuyorlar. Bu yıl da büyük bir başarıya imza atmış bulunuyorlar: Pandemiye rağmen, verilen bir hibe sonucu Rusya ve Türkiye’de yaşayan Adıgelerin kültür ve sanat ürünlerini, en çok da resim sanatı alanındaki yaratılarını bir araya getiren büyük bir projeyi hayata geçirdiler. Projeyi gerçekleştirme bağlamında, bilim insanı Alla Sokolova (Proje yönetmeni) ile birlikte üç müze çalışanı, proje başkanı Süleyman Fatime, müze müdür yardımcısı Kuyeko Janne ve müze baş bilim çalışanı Ĥoqo Larisa Türkiye’ye gittiler, Kafkas kültür fonlarının yöneticileri ve ünlü Adıge ressamları ile buluştular. Süleyman Fatime’nin dediğine göre, Adıge sanat ürünlerine ilişkin yazılar elektronik ortama bağlanacak ve müzenin internet sayfasında yayımlanacak.

35. Yıl Nedeniyle Bir Araya Getirilen Altın Miras

35 . yıl nedeniyle bir araya getirilen altın mirasa ilişkin olarak devlet müzesi şube başkanı (müdire) Kuşu Nefset, düşünce aşamasındaki yeni bir projeye ilişkin paylaşımda bulundu:

“Bugünkü pandemi ortamında ileriye yönelik projeler hazırlamak kolay şey değil, yarın ne gibi durumlarla karşılaşacağımızı bilemiyoruz, yine de bir müzenin ana görevi, biriktirdiği sanat yapıtlarını koruma altına almak, yenilerini toplamak ve sergilemektir. Ulusun kökeninin nereden geldiğini öğrenmek ve bunu unutmamak gerekiyor. Cumhuriyetimiz önderinin (- Łışha Kumpıl Murat’ın -) sorunları dikkate alması, Adıge dili ile Adıge kültürünü koruyucu önlemleri yürürlüğe sokması son derece önemli. Kendisi, ayrıca toplumu ve  bireyleri, ulus bilinci alanında bilgilendiren biri. Müze bahçesine kadim Adıge armut ve elma ağaçlarını diktik, o tür ağaçları Leğonaka yolu (3) boyundaki yerleri satın alıp oralara da dikmek  istiyorum. Bu gibi anıt ağaçlara, atalarımızdan kalma, 100 yıl ya da üzeri yaşta olan ağaçlara, dağlarımızda, ormanlarımızda ve Karadeniz kıyılarında rastlıyoruz. Bu tür meyve ağaçlarını yeniden canlandırıp çoğalttığımızda, yöremize gelecek olan ziyaretçiler bunu ilgiyle karşılayacak ve bir Adıge toprağına – farklı bir yere – ayak basmış olduklarının ayırtına varacaklardır. Elimden gelirse, eski bir Adıge köyü örneğini de inşa ettirmek istiyorum, ulusun güzel, ilginç, bilge yönlerini, taşıdığı güzel karakter, gelenek ve göreneklerini korumak ve yaşatmak istiyorum”.

Adıge Bayrağı Yeşili ve Altın Dikişli Kadın Giysileri

Kuşu Nefset müzedeki eşsiz sanat yapıtlarını tanıtırken, heyecanla yeni bir projeden de söz etti. Sţaşu Yure’nin el yapımı ürünlerinin sergilendiği salona girdiğimizde, müze müdiresi bizi, rengi Adıge bayrağı yeşili ve altın dikişli kadın giysileri bulunan bölüme götürdü:

“Yure gibi usta sanatçılar çok nadiren yetişir, onun görkemli ürünleri içinde en beğendiğim yapıt, bu çimen yeşili bayan giysisidir (saye). Yure, kendi el becerisi ve olanakları ile bu elbiseyi dikti. Altın işlemeler giysi üzerine  dikilmiş. Şu an istediğim şey, usta sanatçı Set Safiyet’e altın işlemelerin benzerlerini yaptırmak ve Yure’nin elbisesini örnek alan bir elbisenin (saye) üzerine diktirmektir, ki bu çalışma da tamamlanmak üzere. Bu tür dikişleri Adıge kadınları yüzyıllardan beri yapıyorlardı. Sţaşu Yure’nin Adıgey’e yaraşır bir dizayn ile ürettiği giysinin yüzyıllar boyunca korunacağı inancı içindeyim. Bu inancı kültürümüze, anılarımıza katalım, böylece yaşamımızın bize yüklediği sorumlulukları yerine getirmiş oluruz”.

Tev Zamir.

(1) – Riton (Rhyton) – At ya da hayvan başlı kupa, bununla su ya da içki içilirdi.

(2) – Ule höyükleri – Adıgey’in kuzeydoğusunda, Ule Irmağı boyunda bulunan ve kazıları yapılan yığma mezarlar.

(3) – Leğonaka Yaylası – Adıgey’in güneybatısında  büyüleyici güzellikte bir yayla.

Adıge mak, 01 Aralık 2020

Kaynak

Yorumları Göster (1)