Adıge Ulusunun Temeli Sağlamlaşıyor
Adıge Cumhuriyeti ile birlikte doğan ve sözünü etmeye değecek değerde olan bir oluşum da dış ülkelerde yaşayan soydaşlarımızdan anayurduna dönmek isteyenlerin bu olanağı elde etmiş olmalarıdır.
30 yıllık cumhuriyet döneminde 2000 kadar soydaşımız Adıgey’e döndü, aramıza karıştı ve kök saldı. Sey İbrahim’in (Цэй Ибрахьимэ) ailesi de Kosova’dan Adıgey’e dönenlerden, savaş ortamında çıkan bu soydaşlarımız Mefehable köyüne yerleştiler. İbrahim’in eşi Ayete, Arnavut kökenli, ehil-akrabalarından uzak düşmeyi göze alıp eşiyle birlikte, eşinin anayurduna geldi. Sey İbrahim 2017’de Adıgey’de vefat etti. Ama beş çocuğunun Adıgey’de yuva kurduğunu gördü ve onlardan doğan torunlarını görme mutluluğuna erişti.
En büyük oğlu İrfan annesiyle birlikte oturuyor ve inşaatçı. Eşi Saide Kuşu (Кушъу) ailesinden, iki oğlan ve bir kız çocuğu büyütüyorlar. İkinci oğlu İrsan, mühendis, 30 yıldan beri Almanya’da çalışıyor. Eşi Svetlana Alcıgırıye’lerin kızı. Bu ikisinin de iki oğlu ve bir kızı var. Üçüncü oğul İrhan doktor. Adıge Cumhuriyeti hastanesinde, hastane kliniğinde travmatolog-ortopedist. Eşi Fatime Çuamıko’ların kızı. İrhan’ı İmer izliyor. Eşi Bele Lıpseko’ların (ЛIыпцIэкъо) kızı (Tupçokova). Bu ikisinin de iki oğlu ve bir kızı bulunuyor.
En küçük kardeş Mahir yüksek öğrenim gördü, Adıge Devlet Üniversitesi mezunu, Karaçay-Çerkesya’daki Alıberdıko köyünden soydaş bir kızı gelin getirdi. İki kızı var. Hepsinin en küçüğü olan kız bebek Amire bugünlerde, cumhuriyetin kuruluş gününü karşılar gibi bugünlerde doğdu. Hepsi kalabalık bir aile halinde yaşıyorlar.
“1 Ağustos 1998’de Adıgey’e döndüm, – diye anlatıyor Mahir, – Anayurdun bize kucak açmış olduğunu gördük, bizleri sıcak karşıladılar, bize konut sağladılar, eğitim almamız, meslek sahibi olmamız için destekçi oldular. Kosova’da başlattığımız ancak bırakmak zorunda kaldığımız yüksek eğitimlerimizi Adıgey’de ya da Krasnodar Kray ve kardeş cumhuriyetlerde tamamlamamız fırsatı bize sağlandı. Bu tür bir seçme fırsatı tanınmış olması da sıcak bir karşılama niteliğindedir. Adıgey’e geldiğimde lise öğrencisiydim. Adıge Cumhuriyeti Gimnazyumuna kaydedildim. 10. Sınıf öğrencisi olarak tamamlayıcı kurslara da katıldım. Sınıfta Lev Tolstoy’un “Savaş ve Barış” romanı okunurken ben Aleksandr Puşkin’in “Akvaryum Balığı” masalını ancak sökebiliyordum. Bir süre sonra diğer öğrencilere yetiştim”. Mahir anımsadığı bu şeyler için gülümsüyor. Arapça ve İngilizce öğretmenlik yapmaya hak kazandı. Ama öğretmenlik yapmıyor, ağabeyi İmer’in kurduğu özel işte çalışıyor. Ağabeylerini örnek alıyor, bilmediği şeyleri onlara soruyor, onların eşlerine de danışıyor. Gelinler kayınvalideleri Ayete ile Adıgece konuşuyorlar, kaynana gelinlerini kızları gibi görüyor. Arnavut akrabalarını özlüyor mu, onlardan uzak düşmüş olmanın üzüntüsünü yaşıyor mu diye sorduğumuzda, içinden geldiği belli olacak biçimde şu yanıtı verdi: “Burası eşimin anayurdu, torunlarım mensup oldukları ulusun toprağında doğdular diye seviniyorum, bu da bir mutluluk kaynağı”. Annesinin yanında oturan Mahir’e yeni bir soru yöneltiyorum: “Adıgey’e döndüğünüzde kaç kişiydiniz, şimdi ailenizde kaç kişi var?”. Genç delikanlı yanıt veriyor: “Anne baba ve beş kardeş, geldiğimizde hepimiz yedi kişiydik. Şimdi 20 kişiyiz, buna eşlerimizi de eklersek daha da çok oluyoruz”. Bu söz üzerine oturan gelinler de gülümsediler. “Beş çocuklu aile küçük sayılırdı, ailelerimiz çok çocuklu idiler, bu nedenle eski sayılara ulaşmayı, çoğalmayı umut ediyoruz!” – diye Mahir ciddi ciddi konuşuyor.
Barış içinde kendi yurdunda yaşama, çocuklar yetiştirme, ulusal gelenekleri ayakta tutma, bundan daha fazla mutluluk verici bir şey olabilir mi? Aile ocağı başında ailenin yeni çocukları sağlam bir biçimde yere basmış olacaklar. Anayurt sevgisi, onlara güç ve enerji sağlayacak, sülalenin (лIакъо) kökü daha sağlam toprağa salınmış olacak. Sey ailesinin yaşadığı Mefehable’deki evlerinin bahçesinde meyve ağaçları var ve küçük bir sebze bahçesi de bulunuyor, çalışıyorlar ve kazandıklarını yiyorlar. Sevdikleri toprak onlara bereketli ürünler sunarak karşılık veriyor. Şu an Mefehable köyünde Kosova, Türkiye, Ürdün, İsrail, Suriye, ABD ve Norveç’ten dönüp aramıza katılmış olan soydaşlarımız yaşıyorlar. Mefehable Adıge köylerinin arasında sağlam bir biçimde saf tutmuş bulunuyor. Anayurdu yerleşim yeri olarak seçenlerin sayısı arttıkça, ulusun varlık temeli de güçlenmiş oluyor!
Tev Zamir.
Adıge mak, 2 Ekim 2021