Bu ikisi Adıge Ulusunun Ebedi Parlayacak Yıldızlarındandır
Çerkes (Adıge) Özerk Bölgesi’nin adı, bundan 96 yıl önce, 1928’de Adıge Özerk Bölgesi olarak değiştirildi. Bu yazı ile ben Adıge Özerk Bölgesi’nin kuruluşu ve gelişmesi sürecinde aktif çalışmalarda bulunan Hahurate Şıhançeriye ile Sihu Seferbıy’ı tanıtmak istiyorum.
1. Hahurate Şıhançerıye:
Hahurate Şıhançerıye
Hahurate Şıhançerıye Adıge ulusunun yeni bir özgür yaşama kavuşması için özverili çalışmalarda bulunmuş biri; 28 Nisan 1883’te Adıgey’in küçücük Haştuk köyünde doğdu. Şıhançerıye’nin annesi ve babası tarlalarda çalışan çalışkan birer çiftçi idiler, kendi de küçük yaştan başlayarak zorlu çalışmanın ne olduğunu tanımış olan biriydi. 1899’da Penehes köyündeki tek yıllık okulu bitirdi, 1905 yılında ilk Adıge sağlık görevlisi oldu. Ardından Krasnodar kenti sağlık merkezinde, hastane ve sağlık okulunda çalışmaya başladı.
Hahurate Şıhançeriye genç yaşta devrimci çalışmalara katıldı. Devrimci örgütlerde aktif biçimde çalışıyordu, bu nedenle 1908 yılında tutuklanıp Kuban ili dışına çıkarıldı. Osetya’ya gitti, ardından Karadeniz ili merkezi Ṡemez’e (Novorossiysk) gitti ve devrimci çalışmalarını orada genişletti.
Şubat 1917 devriminden sonra yasağı kalkan Hahurate Ekaterinodar’a (şimdi Krasnodar) dönüyor ve iktidarın Sovyetlere (halk meclislerine) devredilmesi için aktif çalışmalarda bulunuyor. Kuban ilinde Sovyet iktidarı kurulunca, yeni bir yaşam için etkili çalışmalar yürütmeye başlıyor.
İç savaşta Denikin’le çarpışan orduda görev aldı. 1920’de Hahurate kendi isteği ile Budennıy’ın (Sovyet süvari mareşali) ordusuna katıldı.
Kuban ili parti komitesinin kararı ile görev yeri Ṡemez’den Ekaterinodar’a alındı ve Kuban ili yürütme komitesinde çalışmaya başladı. 20 Temmuz 1920’de Şıhançerıye Kuban ili yönetimine bağlı Dağlı yürütme komitesi başkanı yapıldı. O tarihten başlayarak ulusal yönlü çalışmalara, Kuban ili ile Karadeniz ilindeki Adıgelere özerklik verilmesi yönlü çalışmalara ağırlık verdi.
Gerçeği söylemek gerekirse, bir özerk il kurmak çok sayıda sorunu ve zorluğu beraberinde getiriyordu. Hahurate Şıhançerıye ile Sihu Seferbıy tüm bu zorlukların altından kalkmayı başardılar. Adıgelerin bir özerk bölgesinin olması gerektiğini Tüm Rusya Merkez Yürütme Komitesi Prezidyumu toplantılarında dile getirdiler. Bu da özerkliğin kolay elde edilemediği gerçeğini ortaya koyuyor. 27 Temmuz 1922’de Tüm Rusya Merkez Yürütme Komitesi Prezidyumu bir Çerkes (Adıge) Özerk Bölgesi kurulması kararını aldı. Özerk bölgenin içine Maykop ve Ekaterinodar ilçelerindeki Adıge köyleri alınacaktı. 7 – 10 Aralık 1922 günleri Hakurınehable köyünde Adıgey’in bölge meclisi toplantısı yapıldı ve Hahurate Şıhançerıye Adıge Özerk Bölgesi yürütme komitesi başkanlığına seçildi.
Özerk bölgenin sağlam bir temele oturması için kitlelere okuma yazma öğretilmesi gerekiyordu. Hahurate, Adıgey’de yürütülen okuma yazma seferberliğine öncülük etti. Adıge Öğretmen Okulu (teknikum) öğrencileri de kampanyaya katıldılar.
Adıge bölge ekonomisinin güçlenmesinde kolhozlar ve yeni fabrikalar kurulması etkili oldu. O sıralar çoğunluk yeni yaşama kısa bir süre içinde geçileceği inancını taşıyordu. Bunun bir sonucu olarak karşılaşılan güçlükler hızla aşılıyor, aşkla çalışılıyordu. Büyük bir inançla beş yıllık kalkınma planını gerçekleştirmek için insanlar var güçleriyle çalışıyorlardı, Stahanov kampanyası (başarılı işçiler içinde yer alma kampanyası) sonucu önder işçi sayısı hızla artmıştı. Özensiz çalışma değersiz bir çalışma biçimi olarak görülüyordu. Hahurate’nin öncü girişimiyle ilk konserve fabrikası Yablonovski beldesinde kuruldu.
Hahurate Şıhançerıye 1922 yılından başlayarak Devlet Meclisleri kongrelerine delege olarak seçiliyordu. Verilen tüm görevleri başarıyla yerine getiriyordu. 1932 – 1935 yılları arası Adıge bölge komitesi birinci sekreteri idi.
Moskova’ya gönderilen gizli bir sicil raporunda Şıhançerıye için şöyle yazılmıştı: “Derin bir politik bilinci var. Çok saygılı biri. Gelişmiş bir kişiliği var. Adıge ülkesindeki en inançlı parti üyelerinden biri. Ulusal politikayı doğru yürütüyor, yanlışlık yapmıyor. Toplum ona çok değer veriyor”.
Hahurate çok zeki ve akıllı biriydi, çözümü zorunlu sorunları bilir ve önceliği onlara verirdi, en doğru çözüm biçimini de bulurdu. Her işte önceliği ulusun çıkarı olurdu, ulusa nasıl hizmet edeceğini düşünürdü. Şıhançerıye, “En başta gelen sorumluluğumuz topluma hizmet etmektir” derdi.
Dinlenmeden, aralıksız çalışmakta olması Hahurate’nin sağlığını bozmuştu. Şıhançerıye ilk kalp krizini 1933’te geçirdi, ikincisi 1935’te geldi. 5 Ekim 1935’te henüz 53 yaşını doldurmamış iken yaşama veda etti. Şıhançerıye’nin naşı Moskova’dan Krasnodar’a getirildi, 10 Ekim günü törenle toprağa verildi. Ulus büyük bir kayba uğradı, önderini yitiren Adıge ülkesindeki ekonomik gelişme durakladı.
Adıge ulusunun sevgili evladının adı, Krasnodar Kent Meclisi kararıyla, bitirdiği sağlık okulu binasının bulunduğu caddeye verildi. Ama ölümünden üç yıl sonra, 1938’deki 9. parti konferansında, “devrim karşıtı çalışmalar yapıyordu” denilerek suçlandı. Mezar yeri düz (tahrip) edildi ve gözlerden saklandı, adını taşıyan caddelerin adları değiştirildi. Uzun bir süre geçtikten sonra Hahurate’ye itibarı iade edildi, Aralık 1967 sonlarında adı üzerindeki yasak (sansür) kalktı. Şimdi Krasnodar ve Maykop’ta adını taşıyan caddeler bulunuyor, Adıgey’in başkenti Maykop’a da anıt heykeli dikildi.
Sihu Seferbıy
Koble Muammer Canıdemir, Dursun Kuzucu ve 43 diğer kişi